Huylu huyundan vazgeçmez bence sevgili okuyucularım. Yani
insan yedisinde neyse yetmişinde de odur demek istiyorum. Ancak şöyle de bir
şey var ki bizim huy diye adlandırdığımız bazı davranışlar aslında huy değil.
Ancak biz onları huy diye bildiğimiz için, pat diye o davranış değişince “Aaa
kız huyu değişti bunun!”, “Hayretler içindeyim, yok artık! Bide huylu huyundan
vazgeçmez derlerdi!” gibi diyaloglar ortaya çıkıyor. Mesela eskiden kitap
okumayan bir insanın şimdiki hayatında kitap okuması “huyunun değişmesinden” değildir.
Adam davranışını değiştirmenin onun için daha iyi olacağına karar vermiş, davranışını
değiştirmek için çabalamış, çalışmış ve amacına ulaşmış. Bu olayın özeti budur
yani. Az kitap okumak, çok fazla televizyon izlemek, sürekli bilgisayar oyunu
oynamak huy değildir ve tabi ki bunları biliyorsunuz.
Yazının tam burasında bakış açımı biraz değiştirerek huyun zor da olsa değişebileceğini söylemek istiyorum.
İçe dönüklülüğü ele alalım mesela. Bu bir huydur diyebiliriz. Küçüklüğünden
beri içe dönük olan bir insan, hayatında onu etkileyen bir olay yaşadığında ve
ya bu huyunu gerçekten değiştirmeye çalıştığında gerçekten de değiştiğine şahit
olabiliriz. Bazı örnekler de duydum. Adam önceden utangaç olduğu halde şimdi
seminerler verdiğini söylüyor. Utangaç biri onca insanın karşısında konuşmak
için biraz çabalamış olsa gerek değil mi?
Son olarak insanın zor da olsa gerçekten isterse ve
çabalarsa huyundan vazgeçebileceğini savunuyorum. En başta ki cümle ile ters
oldu galiba, evet. Ama son kararım budur. Ancak şöyle ki “Can çıkar, huy
çıkmaz.” diye bir söz de var. Burdan da huyun değişmesinin gerçekten zor
olduğunu herkes anlayabilir sanırım. Neyse, sonraki yazımda buluşmak üzere hoşça
kalın!
0 yorum:
Yorum Gönder