Zamanla tanırız insanları. Zaman her şeyin ilacıdır derler
ya. Hah aynen öyle işte. Zaman geçtikçe her şey yerli yerine oturur. İlk
gördüğümüz, sadece adını bildiğimiz insanların nasıl biri olduklarını
bilemeyiz. Neleri sevdiğini, nasıl yaşadığını, amacının ne olduğunu. Onlar hakkında düşündüklerimiz ön yargı olur, bazen iyi bazen kötü. Oysa bir düşünsenize, hiç tanımadığımız insanların dış görünüşüne bakarak onları yargılamak nasıl da kötü bir şey! Bu yüzden
“ön yargı” gerçekten çok yanlış bir davranış. Bir söz görmüştüm: “Hepimiz önyargıyı kötüleriz, ama hala önyargılıyız.” diye. Maalesef
bizim durumumuzu çok iyi anlatıyor. Yanlış bir davranış olduğunu çoğumuz
biliyoruz ancak birçok kez istemeden ya da isteyerek ön yargılı
davranabiliyoruz. Bunun kendimize yapılmasını istemeyiz değil mi? O halde kendimize
yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkalarına da yapmamalıyız. Bunu herkes
bilir. Asıl zor olan uygulamaktır. Ayrıca söylemekte fayda var: bilip de
uygulamadığımız bilgiler ileride bizim başımızı yakabilir, canımızı acıtabilir.
Son olarak herkesin sadece kendi olması gerektiğini ve bir
başkasının kötü yönlerini eleştireceğine kendine bakıp ön eleştiri yapması
gerektiğini söylüyorum. Biliyorum, bunu yapmak gerçekten çok zor. Enistein’in
bir sözü vardı: “Önyargıları yok etmek,
atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.”. Fakat ne kadar zor olursa olsun
bunu başarmak için çabalamalıyız. “Her şeyde de çabalamak gerekiyor yahu!”
diyeceksiniz, eee napalım bedava peynir sadece fare kapanında!
0 yorum:
Yorum Gönder