25 Ağustos 2014 Pazartesi

AH BU ŞİKAYETLER!

Hayatımızı çoğu zaman şikayet ederek geçiriyoruz. "Başkalarının şusu var, busu var. Neden bizde yok?" ya da "İsmi bilmem ne yeni araba almış, bende niye yok?" gibi şeylerle hayatımız geçiyor. Geri gelmeyen değerli zamanımızı sahip olamadığımız şeylere üzülerek geçiriyoruz. Her yönde, her zaman şikayet edebilme kapasitesine sahibiz. Oysa bilmiyoruz ki,  şikayet edecek bir şeyi bile olmayan ne çok insan var! Veya biliyoruz da pek umursamıyoruz sanki? Bence hiç onların durumuna düşmediğimizden anlayamıyoruz. Evet, çoğu insan hep kendinden -ister maddi ister manevi olsun- üstün olan kişilere bakar ve kıskanır. Belki de kendi durumumuzdan daha kötü halde olan kişileri görmememizin nedeni, herkesin dünyaya kendi gözlüğüyle bakmasıdır. Halbuki insanın o gözlüğü çıkarıp, tarafsızca etrafına bakıp haline şükretmesi gerekmez mi? Araba, ev, sevgili, kıyafet, kağıt, kalem, dolap... Bunlar çok önemli şeyler mi?
"Bilmem ne yeni ayakkabı almış! Niye benim yok yaa?"
Ya ayakların olmasaydı?
"Şunun telefonu çok güzel, keşke bende alabilsem!"
Ya telefonu tutacak ellerin olmasaydı?
"Bütün arkadaşlarımın sevgilisi var, benim neden yok?"
Ya hiç arkadaşın olmasaydı?
Vee bu gibi şeyler. Tabii ki size onun bunun eşyalarına bakıp ta bundan benimde olsa demeyin demiyorum. Bu ister istemez hepimizin yaptığı bir şey. Sadece çok fazla şikayet ederek hayatımızı zehir etmemize gerek olmadığını, elimizdekilerle yetinebileceğimizi anlatmaya çalışıyorum. Sonuçta istediğiniz şeyi alabilecek duruma geldiğinizde alırsınız.
Şikayet etmek için pek fazla nedenimiz yok bence. Sokaklarda gördüğümüz ya da tanıdığımız bazı insanlar sahip olmadıkları onca şeye rağmen mutlular. Belki de mutluluk sadece maddi şeylerden ibaret değildir ha?
(bkz: Sonraki konu; manevi mutluluk) 

0 yorum:

Yorum Gönder