10 Şubat 2015 Salı

ZAMANINIZI DOLDURUN



İnsanlar koşuyor. Bir o yana bir bu yana. Kimse zamanın sandıklarından çok daha hızlı geçtiğini anlamıyor. Bir haftanın geçmesini sabırsızlıkla beklerken, bir bakıyorsunuz üç yıl geçmiş oluyor. "Ey gidi günler..." diye başlayan cümleler kuruyorsunuz. Daha dün okula yeni başlamışken, bugün üniversite sınavına hazırlanıyorsunuz. Belki de yarın torunlarınızla oyunlar oynayacaksınız. Demek istediğim, zaman dediğimiz şey durmuyor, cidden hızlı. Biz boş boş oturup duvara baksak ta, dışarıda gezip tozsak da zaman ilerliyor. Zamanı durduramayız belki, ama doldurabiliriz. Kendinize fayda sağlayacak işler yapmaya çalışarak başlayın mesela. Bir şeyleri sürekli ertelemekten vazgeçin. Ne kadar yaşayacağınız belli değil. Hatta 1 dakika sonrasına bile garanti veremeyiz değil mi? Bulunduğunuz zamandan şikayet etmek yerine zamanınızı güzel şeylerle doldurmaya çalışın. Hayatından sürekli yakınan, şikayet eden ve nefret edenlerden olmayın. Hayatı kendinize zehir etmenin lüzmu yok. 
2 Şubat 2015 Pazartesi

ÖNCE KENDİNİZİ DEĞİŞTİRİN

"Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez." -Tolstoy

İnsanlar sürekli düşünür. Her saniye akıllarımızda değişik düşünceler döner durur. Çevremizdekilere bakarız, yadırgarız, eleştiririz bazen. Evet, bence bizim en büyük sorunlarımızdan biri de bu: kendimiz yerine çevreyi eleştirmek.
Huyunu veya alışkanlıklarını sevmediğimiz bir insanı değiştirmeye çalışmak ne kadar doğrudur sizce? Ben size insanlığı değiştiremezsiniz demiyorum. Elbette tüm insanlığı, hatta dünyayı değiştirebilirsiniz. Ancak burda önemli bir nokta var. Tüm insanlığı değiştirmeye çalışmaktan önce kendinizi değiştirmelisiniz. Hatta kendinizi değiştirmekten de önce kendinizi tanımalı, öz eleştiri yapmalısınız. Kendini tanımayan bir insan kaybolmuştur. Kaybolmayı kimse istemez değil mi? O halde, çevrenizdekileri ya da tüm dünyayı değiştirmeye çalışmadan önce kendiniz için yapmanız gerekenleri yapın. Önce kendinizi değiştirin, sonra dünyayı.