Öğrencilerin çokça kullandığı uçlu kalemler aynı zamanda başa dert almak demektir. Sınav öncesi veya ders öncesinde sıra aralarında dolaşıp dilenci veya işporta satıcısı gibi dolaşarak "0.5 uç var mı?" , "0.7 ucu olan danışmaya çağrılıyor." , "ender bulunan 0.9 ucu bağışlarınızı acil olarak bekliyorum." tarzı acındırıcı uç istekleri sıralanır. Hatta bu yüzden de öğrenciler uç kutularını saklarlar ve yeri geldiğinde aniden çıkartırlar. Özellikle de sınavda uç değiştirmek tam bir eziyettir, kalem dandiktir. Bu yüzden devamlı uçları kırar ve sen sınav ortasında kalemi ameliyat etmeye başlarsın. Kalemin tüm organlarını sıraya dökersin, sınav süren de su gibi akmaktadır. En sonunda öğretmen ya da yanındaki öğrenci görüp dayanamaz ve yeni bir kalem verir sana. Bundan başka uçlu kalemi olan var mı diye sınavın ortasında bağıran biri olarak da ortaya çıkabilirsiniz. Bu nedenle sınavlar da daima yedek kalem bulundurmak gerekir.
Bu arada öğrenciler arasında kutuplaşmalar vardır. Kimileri 0.5çi, kimileri ise 0.7cidir. Aralarında hep bir rekabet vardır ve en iyi uç kalınlığının onlarda olduğunu düşünürler. Hatta uç isterlerken bile havalı bir tavırları vardır. Benimki 0.5, sizin gudubet 0.7'nize kalmadık tavrı tansiyonu arttıran uç ırkçılığına bir örnektir.
0.9 ise az kullanılan bir uç kalınlığıdır. Bu tip uçları genelde ya çok fazla kalemi bastıran öğrenciler kullanır ya da insanlara uç verme derdinden kurtulmak için çakalllık yapan öğrencilerin seçimidir. Biri uç dilendiğinde hemen "benimki 0.9" diyerek, adamın uzaklaşmasını sağlarlar. Genellikle de "Oha o kadar uç kullanılır mı be?" gibi tepki alırlar. Ama yine de mutludurlar, kimseyle uğraşmaları gerekmez.
Anlaşılacağı üzere uçl yaşam gerçekten de karışıktır. Hem dilencilerle uğraşırsınız, hem kırılan uçlarla yıkıma uğrarsınız. Hem de normal kurşun kalem kullananlar kimi zaman sizi aşağılamaya kalkar. Okul böyledir işte.